Tag Archives: b.f.skinner

Burrhus Frederic Skinner

Skinner

ABD, Susquehanna’da 1904 yılında doğmuştur. O yıllarda Amerika’da Protestanizm’e göre Tanrı’nın sevgisini kazanmak ve iyi bir insan olmak için hayatta sürekli ilerleme göstermek önemliydi. Bu sebepten dolayı Skinner’ın ailesi ilerleme taraftarı kişiler oldular. Skinner yaşam hikayesini anlattığı kitabında, Particulars of My Life – Hayatımdan Kesitler, aile ortamı hakkında “sıcak ve düzenli” demesine rağmen, anne ve babasının hayatta bir şeyler başarmasını istedikleri için uyguladıkları baskı, ileriki zamanlarda kendisini farklı şekillerde göstermiştir. Ayrıca Skinner evde bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde annesinin, ağzını sabunlu bez ile temizlemesi bunun bir örneği olarak kabul edilebilir.

Hamilton Yüksekokulu’na başlamadan önce çeşitli oyuncaklar yapardı. Yaptığı oyuncaklarının tekerlekli, bazılarının da kanatlı olması baskıcı aile ortamından kaçıp kurtulma istediğini temsil ettiği düşünülmüştür.

Edward ismindeki, kendinden iki buçuk yaş küçük erkek kardeşini ilk zamanlarda çok sevmiştir. Hatta Edward’ın hasta olduğu bir gün, ona yaptığı bir tabureyi gösterip, olumlu tepki alınca tekrar tekrar aynı tabureden yapıp kardeşine gösterdiği ve en sonunda annesinin uyarısı üzerine bu eylemi sona erdirdiği anlatılmıştır. Daha sonraki yıllarda ise Edward’ın Skinner’dan daha başarılı ve sosyal olması ve aynı zamanda ailesi tarafından daha çok seviliyor gibi görülmesinden dolayı araları açılmıştır. Edward’ın arkadaşı ile birlikte zaman geçirirken beyin kanaması geçirdiği, Skinner’ın orada bulunmasına rağmen donakaldığı, doktoru da arkadaşının çağırdığı belirtilip, Skinner’ın bu davranışının kardeşine olan hırsından kaynaklandığı söylenmiştir.

Hamilton’a başladığı yıllarda ise şiir yazarak yazarlığa giriş yapar. Yüksekokula başlayarak daha rahat ve özgür bir ortama kavuştuğunu düşünür fakat ilerleyen zamanlarda tatmin olmaz. Son yılında çevresinde artık yazar olarak tanınmıştır ve yazılarını Amerikalı ünlü şair Robert Frost’a gönderir. Bu yazıları, özellikle de The Laugh’ı çok beğenen Frost, Skinner’ın yazarlık kariyerine devam etmesini destekler.

Maddi sebeplerden dolayı yazarlık hayatına Hamilton’da devam etmek istemez ve ailesinin yanına döner. Burada rahat edeceğini düşünür fakat işler hiç de istediği gibi gitmez. İlhamını kaybetmiştir ve hiçbir şey yazamaz. Kara Yıl, The Dark Year, diye tabir ettiği verimsiz bir sene boyunca üretememesinden dolayı depresyona girer ve yardım alır. Kendisini bu durumun içine düşürenlerin önce ailesi olduğunu düşünür, daha sonra da suçu edebiyatın kendisinde arar. New York’a taşınıp bir kitapçıda çalıştığı zaman, John Watson’ın çalışmalarını okur. Bu alan ilgisini çeker ve hakkında daha çok öğrenmek ister. Skinner’a, Amerikan Protestanizm’inin verdiği ilerlemecilik görüşünü sanat ve edebiyat değil, bilim sağlayacaktır. İşte Watson ile bu dolaylı tanışması, onu depresyondan çıkartan sebeptir.

Psikolojiye ilgisi olup da daha önce hiçbir psikoloji dersi almamış olan Skinner, 24 yaşında Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü yükseklisansına kabul edilir. Burada kendi adını verdiği Skinner Kutusu ile fareler üzerinde edimsel koşullanma deneyleri yapar. Davranışcılığı benimsemesinde, yaşadığı yer olan Susquehanna’nın tren yolu üzerinde bulunması ve kasabadaki işe başlama, öğle molası verme, işi bitirme, yemek ve servis saatlerinin tren düdüklerine göre ayarlanmasının etkili olduğu düşülmüştür. Önce farelerle çalışmış, daha sonra güvercinler üzerinde çalışmalarına devam etmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD için güvercin güdümlü bomba projesinde çalışmıştır. Fakat proje radar teknolojisinin bulunmasından sonra iptal edilmiştir.

Güvercin projesi üzerinde çalıştığı sıralarda Skinner, Yvonne Blue ile evlidir ve bir çocukları vardır. Eşinin rahat etmesini düşünen Skinner bir beşik tasarlar. Bu beşik normallerine göre daha güvenli, temizlemesi kolaydır. Fakat o zamana göre olumsuz eleştiriler alır ve deneylerinin bir parçası gibi görülür.

İkinci Dünya Savaşını sonuna yakın Amerika’ya dönecek kişilerin yapmasını istediği şeyleri anlatın ve bir kısım psikologlara göre orta yaş sendromunu atlatmasına yardımcı olan Walden Two kitabını yazar. Bu kitabın baş kahramanı Frazier, Skinner’ın söylemek ve yapmak isteyip yapamadıklarını anlattığı için bu krizi atlatmasına yardımcı olduğu düşünülür.

Harvard’da çalışmalarına devam eder ve bir gün Babalar Günü sebebi ile çocuğunun okuluna giderek bir matematik dersine girer. Öğrencilerin bazılarının problemlerde çok zorlandıklarını, bazılarının ise kolayca çözüp sıkıldıklarını fark eder ve bu konu üzerinde düşünür. Her öğrencinin kendi hızında öğrenebileceği Öğretim Makineleri geliştirir. O yıllarda pek beğenilmez ve teknolojik cihazlardan ziyade kitaplarla kısıtlı kalır. Yıllar geçtikçe bunun değeri anlaşılır ve günümüzde bilgisayar teknolojisi işle kullanılmaya başlanır. Programlı öğretimin temeli böylece atılmış olur.

Kan kanseri teşhisi konduktan sonra da çalışmalarına devam eder. Ölmeden yaklaşık bir hafta önce Bilişselciliğe karşı Davranışcılığı savunan bir konuşma yapar. 18 Ağustos 1990 tarihinde de yaşamını yitirir.

Kaynaklar:

  1. http://www.bfskinner.org/BFSkinner/AboutSkinner.html
  2. SCHULTZ, D.P. & SCHULTZ, S.E., (2007) Modern Psikoloji Tarihi
  3. Demorest, A. (2004) Psychology’s Grand Theorists: How Personal Experiences Shaped Professional Ideas

1 Yorum

Filed under Eğitim